Alacakların sağlama alınması, ihracat yapana da yapmak isteyene de korkulu rüyalar gösteren bir konu. Her ne kadar farklı ödeme şekilleri varsa da karar vericilerin bilgi dağarcıklarında neler olduğuna bağlı olarak, bazen iş kaçmakta ve bazen de paralar kaptırılmakta.
Geçen hafta, ihracat konusunda bilgi alışverişinde bulunmak ve ders yapmak amacıyla birlikte olduğumuz bir iş insanları derneğinin üyelerinden birisi, tüm katılımcıları güldüren bir soru sordu. Konu alacakların tahsilatı ve ihracatın finansmanı olunca dikkatler de oldukça yoğun idi. Bu arada bir katılımcı dostumuz " Hocam, bize Türk işi bir formül söyleseniz de onu uygulasak, yoksa bu detaylar bizi kararsız bırakacak " diye, Türk iş insanın iş yapma tarzına uygun bir tarif, formül, çözüm ne derseniz deyin, öyle bir şey istedi.Kuşkusuz böyle bir formül yoktur ve olması da olası değildir.İşin doğası gereği satıcı parasını peşin almayı, alıcı ise malı eline geçtiğinde ödemeyi yeğleyecektir.
İkisi de tam ters uçlarda bulunan bu tercihlerin birbirlerine yaklaştırılması ve her iki tarafı da memnun edebilecek bir çözüm bulunması halinde de iş yapılabilecektir.Rivayet o ki " Mal Mukabili " dediğimiz ödeme şekli çok risklidir. Başka bir ifade ile malı yükleyeceksiniz, malın teslim alınmasını sağlayacak belgeleri de alıcıya gönderecek ve malı teslim almasını sağlayacaksınız ve paranızın ödenmesini bekleyeceksiniz..
Mal gitti, müşteri teslim aldı, ortada para yok, ödeme ne zaman olacak diye bekliyoruz. Olaya böyle bakarsanız olay çok riskli.Halbuki birçok batılı müşteri böyle alım yapmaya çalışıyor ve tedarikçileri de (ihracatçılar) pek fazla alacak tahsilatı riski taşımıyorlar. Bu nasıl oluyor ve biz de tahsilat sorununu nasıl çözeceğiz? Seçenekleri inceleyelim.
Bir seçenekte müşterinin ticari itibarı ile ilgili araştırma yaptırırız ve alacak riskini yönetip yönetemeyeceğimize karar veririz. Bu istihbaratı ücreti mukabili yapan kuruluşlar var. İnternet araştırması ile bulup konuşabiliriz.İkinci bir seçenek ise alacağımızı sigorta ettirmek. Türk Ex-İm Bank tarafından uygulanan, ihracat bedellerinin ticari veya politik riskler durumunda ödenememesine karşı yapılan bir sigorta uygulaması var. Hemen hemen her ülke için yapılabiliyor. Sigortalama primleri ve koşulları için, anılan kuruluşla temas etmekte fayda var.
Bu alacak sigortası işini yapan özel sigorta kuruluşları da var. Onların şartları Türk Ex-İm Bank şartlarına göre farklılık arz ediyor. Bankalar da bu konuda yardımcı oluyorlar amma bankaların ilgisi daha çok yüksek miktarlı ihracatlara yönelik oluyor.
Üçüncü bir seçenek ise gönderilecek malların ödemesine karşılık ithalatçılardan garanti mektubu almak. Bu bazen sıkıntı yaratıyor ve alıcının davranışlarını olumsuz etkileyebiliyor. Aynı kavaramda olan bir alt seçenek de" Stand-By-L/C " denilen bir akreditif. Her ne kadar adı akreditif olsa da kullanılması onu daha çok garanti mektubuna yakın tutuyor. Niteliklerini ve uygulama detaylarını bankanızdan öğrenebilirsiniz.
Bir dördüncü seçenek olarak da yurt içinde yaygın bir kullanım alanı bulan " Faktöring " hizmetlerinden, yurt dışı çalışmalarımız için faydalanmak. Yalnız bu uygulamada, alacağın tahsil edilememesi durumunda, faktöring kuruluşunun size dönüp geri ödeme istemesi olasılığına karşılık, " Geri Dönüşsüz/Gayri Kabili Rücu/İrrevocable " uygulama yapılması tavsiye edilir.
Diyeceksiniz ki " Biz niye bu kadar riski alalım veya uğraşalım? "Dünya küresel köy oldu, alıcıların tedarikçi bulmaları bilgisayar ekranının marifetlerine bağlı. Rekabet denen bıçağın ucu her geçen gün daha keskin bir hal alıyor. Sonuç olarak da müşterilerimize ne kadar şirin görünürsek ve ne kadar kolaylık sağlarsak o kadar başarılı olma olasılığı vardır. Ödeme kolaylığı da sağlanabilecek kolaylıkların en önünde gider.
http://www.istekobi.com.tr/kobi-bilgi-merkezi/makaleler/alacagi-saglam-yere-baglamak-m587.aspx