Translate

15 Mayıs 2014 Perşembe

Alacağımızı Sağlamlaştırmak

Alacakların sağlama alınması, ihracat yapana da yapmak isteyene de korkulu rüyalar gösteren bir konu. Her ne kadar farklı ödeme şekilleri varsa da karar vericilerin bilgi dağarcıklarında neler olduğuna bağlı olarak, bazen iş kaçmakta ve bazen de paralar kaptırılmakta.
Geçen hafta, ihracat konusunda bilgi alışverişinde bulunmak ve ders yapmak amacıyla birlikte olduğumuz bir iş insanları derneğinin üyelerinden birisi, tüm katılımcıları güldüren bir soru sordu. Konu alacakların tahsilatı ve ihracatın finansmanı olunca dikkatler de oldukça yoğun idi. Bu arada bir katılımcı dostumuz " Hocam, bize Türk işi bir formül söyleseniz de onu uygulasak, yoksa bu detaylar bizi kararsız bırakacak " diye, Türk iş insanın iş yapma tarzına uygun bir tarif, formül, çözüm ne derseniz deyin, öyle bir şey istedi.Kuşkusuz böyle bir formül yoktur ve olması da olası değildir.İşin doğası gereği satıcı parasını peşin almayı, alıcı ise malı eline geçtiğinde ödemeyi yeğleyecektir.
İkisi de tam ters uçlarda bulunan bu tercihlerin birbirlerine yaklaştırılması ve her iki tarafı da memnun edebilecek bir çözüm bulunması halinde de iş yapılabilecektir.Rivayet o ki " Mal Mukabili " dediğimiz ödeme şekli çok risklidir. Başka bir ifade ile malı yükleyeceksiniz, malın teslim alınmasını sağlayacak belgeleri de alıcıya gönderecek ve malı teslim almasını sağlayacaksınız ve paranızın ödenmesini bekleyeceksiniz..
Mal gitti, müşteri teslim aldı, ortada para yok, ödeme ne zaman olacak diye bekliyoruz. Olaya böyle bakarsanız olay çok riskli.Halbuki birçok batılı müşteri böyle alım yapmaya çalışıyor ve tedarikçileri de (ihracatçılar) pek fazla alacak tahsilatı riski taşımıyorlar. Bu nasıl oluyor ve biz de tahsilat sorununu nasıl çözeceğiz? Seçenekleri inceleyelim.
Bir seçenekte müşterinin ticari itibarı ile ilgili araştırma yaptırırız ve alacak riskini yönetip yönetemeyeceğimize karar veririz. Bu istihbaratı ücreti mukabili yapan kuruluşlar var. İnternet araştırması ile bulup konuşabiliriz.İkinci bir seçenek ise alacağımızı sigorta ettirmek. Türk Ex-İm Bank tarafından uygulanan, ihracat bedellerinin ticari veya politik riskler durumunda ödenememesine karşı yapılan bir sigorta uygulaması var. Hemen hemen her ülke için yapılabiliyor. Sigortalama primleri ve koşulları için, anılan kuruluşla temas etmekte fayda var.
Bu alacak sigortası işini yapan özel sigorta kuruluşları da var. Onların şartları Türk Ex-İm Bank şartlarına göre farklılık arz ediyor. Bankalar da bu konuda yardımcı oluyorlar amma bankaların ilgisi daha çok yüksek miktarlı ihracatlara yönelik oluyor.
Üçüncü bir seçenek ise gönderilecek malların ödemesine karşılık ithalatçılardan garanti mektubu almak. Bu bazen sıkıntı yaratıyor ve alıcının davranışlarını olumsuz etkileyebiliyor. Aynı kavaramda olan bir alt seçenek de" Stand-By-L/C " denilen bir akreditif. Her ne kadar adı akreditif olsa da kullanılması onu daha çok garanti mektubuna yakın tutuyor. Niteliklerini ve uygulama detaylarını bankanızdan öğrenebilirsiniz.
Bir dördüncü seçenek olarak da yurt içinde yaygın bir kullanım alanı bulan " Faktöring " hizmetlerinden, yurt dışı çalışmalarımız için faydalanmak. Yalnız bu uygulamada, alacağın tahsil edilememesi durumunda, faktöring kuruluşunun size dönüp geri ödeme istemesi olasılığına karşılık, " Geri Dönüşsüz/Gayri Kabili Rücu/İrrevocable " uygulama yapılması tavsiye edilir.
Diyeceksiniz ki " Biz niye bu kadar riski alalım veya uğraşalım? "Dünya küresel köy oldu, alıcıların tedarikçi bulmaları bilgisayar ekranının marifetlerine bağlı. Rekabet denen bıçağın ucu her geçen gün daha keskin bir hal alıyor. Sonuç olarak da müşterilerimize ne kadar şirin görünürsek ve ne kadar kolaylık sağlarsak o kadar başarılı olma olasılığı vardır. Ödeme kolaylığı da sağlanabilecek kolaylıkların en önünde gider.
http://www.istekobi.com.tr/kobi-bilgi-merkezi/makaleler/alacagi-saglam-yere-baglamak-m587.aspx

Dış Ticarette Rahat ve Güvenli Ödeme ''BPO''

Ticaret yapanların bir numaralı endişesi olan " Tahsilat Güvencesi," işin uluslararası boyuta taşınması halinde, biraz daha tedirgin edici olabiliyor. Satıcının malları göndermesi karşılığında, tahsilatının nasıl yapılacağı, bu tahsilatın nasıl güvence altına alınabileceği soruları akıllarda dolaşıp duruyor.
Ödeme şekilleri arasında güvenilirlik açısından ön sıralarda duran " Akreditif " ödeme şekli ise uluslararası ticaretin % 15 kadarında kullanılıyor. Güvence sağlamasına karşın tercih edilme oranının çok fazla olmamasının nedeni de hem işlemlerinin biraz karışık görülmesi hem de her iki tarafa da masraf kapısı olması. En çok kullanılan ödeme şekli ise risk unsurunun çok yüksek olmasına karşın " Mal Mukabili / Açık Hesap " ödeme şekli.
Bu ödeme şeklinde, satıcının alıcıya güvenmesi halinde mallar yükleniyor ve alıcının malları gümrükten çekebilmesi için  gereken belgelerle birlikte alıcıya gönderiliyor. Tahsilat riskinin tepe noktada olduğunu görmemek olası değil. Ancak arada bankalar olmadığı için de kurallı belge düzeni ve belgelerin belirlenmiş form ve kapsamlarda hazırlanması gibi sıkıntılar olmuyor. Satıcı, alıcı tarafından talep edilen belgeleri hazırlayıp doğruca alıcıya gönderiyor.Rahat olmasına rahat amma bir o kadar da güvensiz.
Uluslararası Ticaret kurallarını düzenlemeye çalışan Milletlerarası Ticaret Odası ( ICC ) yapmış olduğu çalışmalarla, küresel ticaretin daha kolay bir ortamda yapılabilmesi için çaba gösteriyor. Türkçemizde " Teslim Şekilleri " diye andığımız INCOTERMS yanında, ödeme şekillerinin düzenlenmesini ve işleyiş kurallarını tekdüze hale getirmeye çalışıyor.BPO ( Bank Payment Obligation ) / Banka Ödeme Yükümlülüğü diye adlandırılan ödeme şekli de bu çalışmaların bir sonucu olarak, küresel ticaretteki yerini aldı. Mal mukabili ödeme şeklinin belge düzeni rahatlığına yaklaşan, öte yandan da akreditifin güvencesinden uzak durmayan bir ödeme şekli bu. Sistemin çalışmasını ana hatlarıyla belirtmeye çalışalım.
İlk belirtmemiz gereken nokta, tüm sistemdeki bilgi alışverişinin elektronik ortamda yapılmasıdır. Gerçek kağıt belgeler ise yüklemenin yapılmasını takiben, sistemin onay vermesi halinde satıcı tarafından doğruca alıcıya gönderilmektedir.
Satıcı ile alıcının anlaşmaya varmaları halinde alıcı, elindeki teklife göre bankasına başvurarak siparişine ait verileri gönderir. Bu veriler de satıcının bankasına iletilerek, satıcının onayı alınır ve bu bilgilerin uyum sağlaması halinde de her iki banka arasında " Oluşturulmuş Veritabanı ( Established Baseline) " oluşur ve alıcı ile satıcıya kendi bankalarınca " Eşleşme Raporu " verilir.
Bu eşleşme raporunu takiben satıcı malları yükleyip gönderir ve taşıma belgesi ile fatura bilgilerini, daha önceki eşleştirilen verilere uygun olup olmadığının elektronik ortamda teyidi için bankasına gönderir ve bankası da bu bilgileri " Oluşturulmuş Veritabanı " üzerinden kontrol eder. Bu veri eşleştirilmesi hakkında, alıcının bankası alıcıya bilgi gönderir. Başarılı eşleştirme teyit edildiğinde de satıcı, alıcının malı çekebilmesi için kağıt belgeleri doğrudan alıcıya gönderir. Alıcının bankası da ödeme zamanı geldiğinde, alıcının hesabını borçlandırarak, mal bedelini satıcının bankasına gönderir ve satıcıya ödeme yapılır.
Sistem, elektronik ortamda veri eşleştirmesi yapılarak çalıştığından çok hızlı sonuç alınabiliyor. Arada bankaların ödeme güvencesi olduğundan, tahsilat riski en alt düzeye indirilmiş oluyor. Belge düzeni ve hazırlaması,  Mal Mukabili / Açık Hesap gibi yapıldığından, belge işlemleri daha kolay yapılabiliyor. Akılda tutulması gereken konu ise yeni bir ödeme şekli olduğundan, bilgi ve elektronik alt yapı konularının halledilmeden işe girilmesi halinde güçlük çekilebileceği.
http://www.istekobi.com.tr/kobi-bilgi-merkezi/makaleler/rahat-ve-guvenli-odeme-bop-m610.aspx